Blogger tarafından desteklenmektedir.

Ayak Neden Kokar

Ayak Neden Kokar

Ayak neden kokar, Ayak kokusu, insanların kokuyu duyduğunda burnunu tıkadığı, kokuya sebep olan kişilerinde çok durumlarda kaldığı hiçte hoş olmayan bir kokudur. Özellikle sosyal ortamlara katılıp bu koku açığa çıktığında halimiz çok kötü olmakta. Ayak kokması çoğu insanlarda vardır. Ancak bazı kişiler bunu takıntı haline getirip rahatsızlık derecesinde sayar. Diğer taraftan ayak kokusu herkeste var diyerek bundan sıyrılmaya çalışan insanlarda çok. Ayak kokusunu basit işlemlerle yok etmek çok kolay.

Ayaklarımızda sayısı 200 binden fazla ter bezi olduğunu ve vücudumuzun diğer bölgelerine ayağın çok fazla terleme yaptığını söylersek nedenini anlayabiliriz. Terleme, ayak kokusunun başlıca nedenidir. Terleme tek başına ayak kokusuna neden olmaz. Terlemeye bağlı oluşan bakteriler kötü kokunun çıkmasının başlıca nedenidir. Bundan dolayı ayaklarda terlemeyi engellersek doğal olarak ayak kokusunun önüne geçmiş oluruz. Ayak kokusunun başlıca nedenlerine bakarsak;

Bakteriler, kötü kokunun başlıca nedeni olup, ayak parmaklarının arasında, ayakkabı ve çoraplarda oluşup nemli ve karanlık yerleri severler. Buralarda yağ ve ölü deri hücreleriyle beslenip, büyüler ve asit üretirler. İşte bu üretilen organik asitler sevmediğimiz kötü kokuyu oluştururlar. Kıllı ayakları olanlarda bahsedilen bu bakteriler daha fazla kokuya neden olurlar.

Ayakkabılar, bakterilerin yaşam alanlarından biridir. Bu bakterilerin yaşamaması için ayakların nefes almaları sağlanmalıdır. Ayakkabı tercihlerimizde de bu faktörü göz önünde bulundurmalıyız. Ayakların nefes almasını sağlayan ve kokuyu önleyen ayakkabıların başında kaliteli deri ayakkabılar yer alır. Bu deri ayakkabıları giyemiyorsanız bile her gün değişik ayakkabı giymeye yada ayakkabıları kuru tutacak yerlere koyarak ayak kokularına engel olabilirsiniz. Ayak bakım ürünleri de bize yardımcı olmaktadır. Pudra, anti bakteriyel sprey sıkmak yada ayakkabıları bazen çamaşır makinesinde yıkamak yine ayak kokusu konusunda yardımcı olur.

Çoraplar, ayak kokusunu engellemek için dikkat etmeniz gereken bir konudur. Çok ince olan ve naylon çoraplar ayakların terlemesine neden olur ve oluşan bu terlerle bakteriler kötü kokuya neden olur. Çorap giyerken yün çoraplar yada pamuklu yapıda olan çorapları giymemiz tavsiye edilir. Çünkü bu çoraplar terleme yapmaz ve kokuya engel olur.

Mantarlar, bakteriler tarafından oluşan ve ayak sağlığı açısından hiç iyi olmayan bir rahatsızlıktır. Mantarlar ayaklarda çıkan ve daha sonra tırnaklarda da yayılan bakteri türüdür. Ayak kokusunu da neden olan bu bakteriler, ayakta soyulma, çatlama, kızarıklık gibi sorunlara da neden olur. Mantar tedavisi doktor yardımı gerekmektedir.

Hormonal değişiklik, ayak kokusunun bir başka sebebidir. Hormonal değişikliklere bağlı ayak kokuları birden çıkabilmektedir. Hamilelik ve ergenlik dönemi hormonların çok yükseldiği bir dönemdir. Yükselen hormonlar vücutta aşırı terlemeye neden olup, ayaklarda bu terlemeden nasibini almaktadır. Aşırı terleme sadece ayaklarda değil başka bölgelerde de oluşabilir ancak bu ayakları da etkilemektedir. Hormon değişikliklerine bağlı kalmayıp ayakta oluşan gut gibi hastalıklarda ayak kokusunu oluşturabilir.


Ayak kokusunu engellemek için birçok yol bulunmaktadır. Bunlar:

  • Ayaklarınızı  sürekli temizleyin ve yıkayın. Ayak tırnaklarınızı kısa tutmaya özen gösterin
  • Genellikle topuklarda oluşan ölü derilerini, parmak aralarını devamlı temizleyin ve bol bol yıkayın.
  • Her gün farklı çorap giymeye dikkat edin ve giyeceğimiz çorabın pamuklu yada yün çorap olmasına özen gösterin
  • Gerçek deri ayakkabılar giyin ve farklı ayakkabılar giymeniz ayak kokusunu önleyecektir. Sıcak yaz günlerinde hava alan açık ayakkabılar ve sandalet giyiniz.
  • Ayak bakım kremleri ve pudraları kullanın ve ayak mantarından şüphe duyuluyorsa doktora başvurunuz.

Ayak Düşmesi

Ayak düşmesi, ayağın bilekten yukarı doğru kaldırılması yeteneğinin kaybedilmesidir. Bu rahatsızlığı olan kişiler yürürken parmaklarını kaldıramadığından, parmaklar yerde sürünür. Ayak düşmesi kişinin yürümesini yavaşlatır, bozar ya da engeller. Bu durumda olan kişiler özellikle merdiven çıkarken, yumuşak yüzeylerde yürürken ve yokuş çıkarken zorlanır. Bu engeller kişinin yaşam kalitesini bozmakta, günlük aktiviteleri olumsuz etkilemektedir.

Ayak düşmesi nasıl ortaya çıkar?
  • Peroneal sinir hasarlarına
  • Peroneal sinire giden iletinin kesilmesiyle ortaya çıkar.
Peroneal sinir dizde dış yan alt kısmından bacağın dış yanından ayak bileğine kadar uzanmaktadır. Yürümede ayağın uygun zaman ve uygun yönde kaldırılmasına neden olan kasların kontrolünü yapar. Sinirin bu görevi yeteri kadar yapamadığı durumlarda ayak parmakları yerlerde sürünmektedir. Ayak bileği de sağa veya sola döndürülemez. Ayağın yerden kaldırılamaması ve ayak düşmesi sorunu yaşanır. Bu durum bir hastalıktan ziyade bir bulgudur. Buna sebep olan etkenin tespit edilmesi ve buna yönelik tedaviye başlanması gerekir.

Ayak düşmesi tedavisi nasıl olur?
Ortezler genellikle karbon gibi hafif malzemelerden ya da plastikten üretilen ayak ve alt bacak bölümüne giyilir. Bunlar ayak bileğini  doksan derecelik bir açıyla destekleyerek, ayağın yere takılmasını engeller ve yürümeye yardımcı olur. Bu ürünler uygun ayakkabılarla birlikte giyilmelidir. Sandalet, açık ayakkabılar ya da arka kısmı açık olan ayakkabılar ortezler için uygun değildir. Ayak düşüklüğü omurga kaynaklı patolojilerden oluşan periferik sinir yaralanması sebebiyle ortaya çıkmışsa, bu durumlarda bası oluşturan etken cerrahi ile ortadan kaldırılmaktadır. Bu sorunlar inme, Multipl skleroz gibi nedenlerden oluşuyorsa, cerrahi tedavi tavsiye edilmemektedir.

Ayak düşmesine etkili olacak ortopedik çözümler nedir?
Ayak düşmesi sorunları için geliştirilmiş olan WalkAide yürüme sorunlarını düzeltmek için geliştirilmiştir. Bu teknolojik ürün bozulan Peroneal sinir işlevini düzeltebilmek için sinir üstüne yerleştirilen elektrotlar elektrik stimülasyonu yaratıp ayağın hareket etmesi sağlanır. Bunlar ortez giymekten daha kolay ve daha etkin bir üründür. WalkAide sinirden kasa gönderilmiş olan sinyallerle ayağın doğru şekilde hareket etmesini, yerden kalkmasını ve yere temas etmesini sağlar. Bu sayede yürüme doğal şekline kavuşur ve düzelir.

Ayak Krampı

Ayak Krampı, Günümüzde özellikle sporcularda olmak üzere birçok kişide görülen kramplar vücudun birçok eklem bölgesinde görüldüğü gibi ayaklarda da görülebilmektedir Ayak krampı meydana geldiğinde kişinin yürüme kısıtlaması yaşamasına ve aynı zamanda kişinin hareket edememesine neden olan bir durumdur. Bu durum birçok zaman kişinin hayatında kısıtlamalara neden olabilmektedir. Ayak krampı bazen kişilerde görüldüğünde çok şiddetli ağrılara neden olarak kişinin bu durumdan son derece rahatsızlık duymasına neden olmaktadır. Birçok zaman istem dışı bir şekilde gerçekleşen ayak krampı kişinin hiç ummadığı bir anda meydana gelerek kişinin zor durumlar yaşamasına neden olmaktadır. Hatta bazen kişilerde yüzme anında meydana gelerek kişini tehlikeli anlar yaşamasına neden olabilmektedir. Tabi ki bu durum profesyonel yüzücülerde görülmeyen bir durumdur. Fakat amatör yüzücülerde çokça meydana gelen bir durumdur. Ayak krampı aslında tüm kramplarda olduğu gibi ayak üzerinde bulunan kasların kasılması ile meydana gelen bir durumdur. Kasların bir süreliğine kasılarak eski halini dönmemesi nedeni ile meydana gelen kramp durumunda kişi ayağını hareket ettiremeyebilir. 

Ayak kramplarının vücutta meydana gelen diğer kramplar gibi birçok nedeni bulunmaktadır.

Kasların çok fazla kullanılması ve kasların yorulmasıdır. Bu durum özellikle kişilerin sıkı egzersizleri sonrasında meydana gelerek kasların yorulması ve kişinin kontrolünden çıkarak istemsiz bir şekilde kasılarak krampları oluşturmaktadır. Bu tür kramplar birçok zaman egzersizlerden birkaç saat sonra bile meydana gelebilmektedir. Bu durumlarla karşılaşmamak için öncelikle egzersizlere ve sporlara başlarken vücudun ısınması sağlanarak başlanmalıdır. Aksi durumlarda bu gibi ayak krampı problemi sizlerde de görülebilir.

  • Bir diğer ayak krampı nedeni ise kişinin vücudunun uzun süreler boyunca susuz kalması durumudur. Uzun süreler boyunca susuz kalan vücutta kasların istemsiz bir şekilde kasılması vücutta ayak gibi eklem bölgelerinde kramp sorunlarına neden olmaktadır. Bu durumdan kaçınmak için vücuda bolca su gerekmektedir. Sizlerde sporlara ya da egzersizlere başlamadan önce gerekli olduğu kadar su tüketmelisiniz.
  • Bir diğer ayak krampı nedeni olarak genellikle kişilerin tıbbi ilaçlar kullanması durumudur. Özellikle vücudun alışık olmadığı bazı ilaçlardan dolayı kullanılan tıbbi ilaçlar vücutta kramplara neden olabilmektedir. Bu durumdan sizler de şüphe duyuyorsanız doktorunuza başvurabilirsiniz. 
  • Son olarak ayak krampı nedeni olarak söylenebilecek en önemli durum ise vücudun herhangi bir bölgesinde meydana gelen kramplardır. Bu kramplar vücudun herhangi bir bölgesinde görülebildiği gibi ayaklarda da çokça görülebilen bir durumdur.
Ayak krampı bazen kişilerde geceleri dinlenme sırasında meydana gelebilen bir problemdir. Bu durumun aslında diğer kramplardan herhangi bir farkı bulunmamaktadır. Gece meydana gelen ayak krampı sorunu kişinin yorulan kaslarının dinlenmesi nedeni ile kaslarda meydana gelen kasılma durumlarıdır. Kişide meydana getirmiş olduğu kas ağrıları ve kasılmalarla kişinin uyku problemleri yaşamasına neden olan ayak krampı bazı kas gevşetici kremler ile yavaş yavaş azaltılabilmektedir. Fakat bu ilaçlar kullanılmadan önce kramplar sık sık görülüyor ise bir doktor muayenesi şarttır. Bazen sinirsel olarak görülebilen bu sorun küçük doktor tedavileri ile ortadan kaldırılabilmektedir. Unutulmamalıdır ki meydana gelen büyük sorunlar genellikle kişilerin bu durumu önemsememesinden dolayı ortaya çıkarak büyüyen sorunlardır.

Ayak Çatlaması

Ayak çatlaması, genellikle ayak topuklarını etkileyen ve toplumda yaygın olarak görülen sorunlardan biridir. Görsel açıdan hoş olmayan bu sorun genellikle ciltteki kurumadan, topuklu ayakkabıların uzun süre giyilmesi sonucunda ayak topuklarına yapılan baskı sonucunda ya da çıplak ayakla yere basma gibi nedenlerden oluşur. Buna engel olmak için ayaklara düzenli bakım yapılmalı ve nemlendirici krem kullanılmalıdır. Bunlar çatlakları derinleşmeden tedavi edebilir. En önemli etken ayak cildinin nemli tutulmasıdır. Bu yüzden ayaklarınızda vazelin kullanımı ya da uygun bir nemlendirici krem kullanımı tavsiye edilir. Gerekirse bitkisel çözüm önerileriyle buna çare bulabilirsiniz. Bedenin yükünü taşıyan ayaklarınıza gereken özeni her zaman gösterin.

Ayak çatlaması için öneriler
Çatlaklar derinleştikçe ağrıya ve kanamaya yol açar. Bunu dikkate alarak ayak çatlaması derinleşmeden önlem almaya çalışmalısınız. Ayaklarınızı nemlendirici kremle sürekli nemli tutmalısınız. Bunu banyo sonrasında henüz ayaklar nemliyken masajla birlikte uygularsanız daha iyi olur. Ardından pamuklu bir çorap giyilerek, kremin cilde nüfuz etmesi sağlanmalıdır. Ancak ayaklarınızı temizlediğiniz zaman kokulu sabunlar kullanmamaya çalışın


Bunlar aksine ayakların cildini kurutabilir.
Gündüz dışarıda ayakkabı içinde kalan ayaklarınızı akşamlar ılık su koyduğunuz bir leğenin içinde tutabilirsiniz. Bu ayak kokusuna iyi geldiği gibi, cildin nemlenmesini sağlayacak bir uygulamadır. Fakat cildi kurutacak kadar sıcak su kullanmayın. Daha sonra ayaklarınızı kurulayın ve nemlendirici kremi masajla birlikte sürün.
Ayak sağlığında en önemli kozmetik ürünü vazelindir. Ayak çatlaması içinde yararlıdır. Geceleri yatmadan evvel ayağınıza vazelin sürün. Bu sayede ciltte nem tutulacak ve kuruyan cildiniz yumuşayacaktır. Yine ayağınıza pamuklu çorap giymeyi ihmal etmeyin. Sabahları ayaklarınız yumuşak olacaktır.
Ayak çatlaması için içeriğinde badem yağı ve aloe vera olan doğal ürünlerde kullanabilirsiniz. Bu ayak cildinizi yumuşatır. Ayrıca zeytinyağı ile balı karıştırıp, ayaklarınıza sürerseniz çatlamalara iyi gelir. Bal ani bakteriyel etkisi ile ayak çatlamasındaki enfeksiyonlara engel olur.
Ayak çatlama sorunu olanların açık ayakkabıları tercih etmemesi gerekir. Pamuklu çoraplar giymeli ve ayaklarına hava aldırmaları gerekir. Kanamalı çatlaklarda eğer sızlama sorunu varsa, mutlaka doktora gidilmeli ve tedavi olunmalıdır.

Ayak Siğili

Ayak siğili, çoğunlukla ayak tabanını tutan siyah noktalı, koyu kahve ya da gri renkteki oluşumlardır. Genellikle ortak kullanımda olan havuzlarda, spor salonlarında, banyoda, duşta çıplak atakla dolaşan kişileri etkiler. Bu şekilde kolayca bulaşabilir. Ayak siğili olan kişilerin temas ettiği alanlara, eşyalara temas etmek bulaşmasını sağlar. Bunların sebebi HIV virüsü olduğu için, vücutta hızla yayılır. Siğilin ortaya çıkışı bazen ayları bulur. Farklı bir gelişim izlediğinden, ilerlemenin nasıl olacağı bilinmez. Bazen siğiller ayak tabanında yıllarca kalır. Kendi ayağında siğil bulunan kişiler bile bile bunlara temas edince, kendi vücutlarında başka yere dokunmamalıdır. Bu siğilin bulaşmasını sağlar.
Ayak siğili tek başına olabileceği gibi, çok sayıda da olabilir. Vücuttaki diğer siğillere göre, cilde gömülü halde olurlar ve ağrıya sebep olurlar. Kişinin kilosuyla orantılı şekilde büyürler. Üzerine yapılan baskı arttıkça siğilde büyür. Tabandaki siğillerdeki kanama odakları siyah, kırmızı ya da kahve renkli olabilir. Büyüklüklerine ve derinliklerine göre ağrıya neden olurlar.

Ayak siğili tedavisi nasıl olur?
Ayak siğili genellikle tabandaki baskı noktalarında oluşur. Buna ayak topuğuyla, ayakların parmak kökleri de dahil olur. Siğiller ciddi bir sağlık sorununa sebep olmasa bile, ağrı etkisi olduğundan tedavi edilmelerinde yarar vardır. Bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler siğillerin nedeni olan HIV virüsü ile daha kolay savaşır. Herkeste farklı bir gelişimi olan siğillerin önemli bir bölümünde şiddetli ağrı olduğundan, yürümede bile zorluk yaşanır.


Çocukları ve ergenleri etkileyen siğillerde, henüz vücutları dirençsiz olan bu kişilerde daha fazla yakınmaya neden olur. Ayak siğili tedavisinde evde bile bazı önlemler uygulanabilir. Fakat vücuttaki diğer siğillere oranla ayaktakilerin iyileşmesi daha uzun sürede olur. Özellikle cilt farklılıkları oluşursa, doktora gidilmesi önerilir. Evde uygulanabilecek tedavi yöntemleri ise;
Salisilik asit: Bitkilerin içeriğinde olan salisilik asit, lokal cilt tedavisinde kullanılır. Yakı, asit boya, krem olarak ta satılabilir. Ayaklar ılık suyla yıkanarak uygulamaya geçilmelidir. Çünkü bu şekilde ilaç cilde daha iyi nüfuz edebilir. Ancak salisilik asit siğil olmayan yerlere temas ettirilmemelidir. Salisilik asit gece ayakta kalmalı ve daha sonra siğiller fırçalanarak temizlenmelidir. Bu pomza taşı ya da törpüyle de yapılabilir. Fakat siğilleri fırçaladığınız eşyayı sonradan kullanmayın.
Elma sirkesi: Pek çok sağlık sorununa iyi gelen elma sirkesi siğil tedavisinde de kullanılabilir. Bunu yaparken vazelin, pamuk ve tıbbi bant kullanacaksınız. Önce siğilin çevresindeki sağlıklı dokuya vazelin sürün. Elma sirkesini pamukla siğilin üzerine sürün. Daha sonra pamuğu siğilin üzerine koyun. Bunu bantla yapıştırın. Gece boyunca ayağınızda kalsın. Bir süre bunu uygularsanız yararını göreceksiniz.
Hint yağı: Karbonat ve hint yağını karıştırın. Bu lapa şeklindeki karışımı siğilin üzerine sürün. Üzerine tıbbi bant kapatarak, 1 gece bekletin. Daha sonra yumuşamış olan ayak siğili fırçalanır ve temizlenir.

El Ve Ayak Terlemesi

El ve ayak terlemesi, sosyal yaşamdan bile soyutlanmaya neden olan önemli bir problemdir. Toplumda hatırı sayılır bir oranda etkili olmaktadır. Tedavisi olan bu sorun yüzünden kişiler kendilerine toplumda çeşitli kısıtlılıklar getirebilirler. Bu yüzden el ve ayak terlemesinin tedavisi mutlaka yaptırılmalıdır. Bu sorun genellikle okul çağında etkili olmaya başlıyor. Bunu yaşayanlar öncelikle bir endokrinoloji uzmanına muayene olmalıdır. Muayenede sistematik hastalıklar değerlendirilmeli, el ve ayak terlemesinin sebepleri tespit edilmelidir. Bazen  şeker hastalığı, tiroit bezi hastalıkları, obezite gibi rahatsızlıklar bu şekilde belirtiler verebilir.

El ve ayak terlemesi sebepleri nelerdir?
Ter bezleri vücut ısısının aynı seviyede kalmasını sağlayarak, önemli bir vazifeyi üstlenmiştir. Terlemenin olması cildin ıslaklık kazanması ve vücuttan fazla sıvının atılması sonucunda, yükselmiş olan vücut ısısı düşürülmekte ve vücudun kendi koruma mekanizması otomatikman devreye girmiş oluyor. Bu eylem sinir sistemi tarafından başlatılmakta, ter bezleri tarafından uygulamaya konulmakta, ancak kişinin kendisi tarafından kontrol altına alınamayan bir sonuçtur. Aslında oldukça faydalıdır. Terlemenin aşırı olması ya da vücutta her alanda eşit şekilde terleme olmaması nedeniyle, kişilerde rahatsızlığa sebep olabilir. Yoğunluk vücutta özellikle avuç içlerinde, koltuk altı ve ayaklarda meydana gelebilir. Bu kişinin sosyal yaşam uyum sorunu yaşamasına yol açabilir. Normalde terleme zararlı değildir. Fakat kişinin yaşam kalitesini düşüren etkileri olur.

El ve ayak terlemesi tedavisi nasıl yapılır?
 Geçici olarak terlemeye karşı deodorant ya da pudralı kremler kullanılabilir. Bu şekilde terleme bir süre azaltılabilir. Günümüzde yapılan ETS ameliyatı ise, zahmetli bir uygulama olsa da, terlemenin tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar alınır. Ancak terleme ameliyatı da denilen bu yöntemden önce diğer tedaviler uygulanmalıdır. ETS yani endoskopik torasik sempatektomi, terlemenin tedavisinde kullanılan başarılı bir şekilde uygulanır.
Operasyonda koltuk altı, avuç içi alanlarında bulunan ter bezlerine terleme için uyarı gönderen sempatik sinir sistemine ait sinir dalları göğüs içine kapalı yöntemle yani endoskopik olarak devre dışı bırakılmaktadır. Genel anestezi altında uygulana bu ameliyatın klipli ve klipsiz şeklinde farklı yöntemleri bulunur. Ameliyat tek taraflı olarak yapılabileceği gibi, tek seansta çift taraflı olarak ta yapılabilir. Bunun kararı operasyonu yapan cerrah tarafından verilir. Ancak ETS ameliyatı el ve ayak terlemesi için kalıcı bir çözümdür. Sempatik sinir dallarının operasyonla böyle devre dışı bırakılması felç gibi etkilere yol açmaz. Bu nedenle ameliyattan çekinilmemelidir. ETS ameliyatından sonra hastalar 1 gün kadar hastanede kalır. Herhangi bir sorun ortaya çıkmazsa, ardından taburcu olabilirler. Operasyon kapalı olarak yapılmakta, ancak ameliyat sırasında gerekirse açık ameliyata dönülebilir. Hastalardaki el ve ayak terlemesi daha ameliyatta kesilir. Bu yüzden tedavi yönteminin kesin olarak el ve ayak terlemesine çözüm olduğunu belirtebiliriz. El ve ayak terlemesi tedavisinde günümüzde uygulanan tedaviler arasında botoks ve ter bezlerinin çıkarılması gibi yöntemlerde kullanılır.

Ayak Kireçlenmesi

Ayak kireçlenmesi, ayakta en fazla hareket halinde olan ayak bileğinde meydana gelebilir. Bu sorunda hastalarda yürüme zorluğu, ağrı, düşkünlük gibi etkiler görülmektedir. Tedavisinde en fazla ayak bileği sabitlemesi uygulanmaktadır. Bunun yanında son yıllarda ayak bileği protezi kullanılmaya başlanmış, oldukça başarılı sonuçlar alınmıştır. Eklem kireçlenmesinden en fazla kalça, diz eklemleri etkilenmektedir. Ayak kireçlenmesi ise, bunlara nazaran 9 kat az görülür. Ancak etkileri diğer eklem kireçlenmesi gibi zorludur.

Ayak kireçlenmesi nedenleri
Kırıklar, darbeler: Ayak kireçlenmesi en fazla eklemdeki kıkırdak dokunun zarar görmesiyle yaşanır. Özellikle travma ve darbeler sonucu oluşan kırıklar, tedavi edilmediği zaman ayak kireçlenmesi etkisi gösterebilir. Tedavi edilen kırıklarda ise, kireçlenme oranı % 15 kadardır. Ayak bileği yan bağlarındaki kopmalar ise ayak eklemini gevşetmekte ve burkulmaya açık hale getirmektedir. Bu durum kireçlenme riskini attırmaktadır.


Ayakta basma bozukluğu olması: Ayaklarda olan şekil bozukluğu, basma sorunları da ayak kireçlenmesinin önemli nedenleri arasındadır. İçe basmak, dışa basmak, ileri derecede düz tabanlık, nörolojik deformite olanlar ayaklar, kalça, omurga, dizde şekil bozukluğu olması gibi etkenler ayaklara binen yükü değiştirdiğinden, ayak kireçlenmesi etkisi görülebiliyor. Bunun dışında iltihaplı romatizmalar, eklemleri etkileyen tümörler, kortizonlu ilaçların fazla kullanılması da kireçlenmeye yatkınlık oluşturmaktadır. Özellikle ayak bileği burkulması sonrası geçmeyen ağrılarda mutlaka doktora gidilmelidir.

Aşırı kilolu olmak: Özellikle basma bozukluğu olan kişiler aşırı kilolu olursa, bu kişilerde doktor kontrolünde özel tabanlıklar kullanılması gerekir.

Ancak bunun uzman biri tarafından takip edilmesi gerekir. Aksi halde tabanlığın zararlı etkileri olabilir. Tedbir amaçlı aşırı kilonun verilmesi de tavsiye edilir. Bu şekilde ayaklara binen yükte azalacaktır. Bu kireçlenme riskini azaltır.

Ayak kireçlenmesinde her aşamada farklı tedavi uygulanır
Ayak kireçlenmesinde evreler bulunmaktadır. Bu evrelerde uygulanan tedavi farklıdır. Ayak bileği sabitlemesi tedavisi geçmişten beri başarıyla uygulanmaktadır. Ancak yeni uygulanmaya başlanan ayak bileği protezi ile daha başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bu yüzden ayak kireçlenesi sorununda daha fazla tercih edilen tedavi yöntemi olmuştur. Tedavide ideal hasta grubu, vücut kitle indeksi 19-25 kg/m2 arasında olanlar, fazla aktif olmayanlar, sigara alışkanlığı fazla olmayanlar, ayak deformitesi fazla olmayan, eklem hareket açıklığı oranı en az % 70 olup, kıkırdak kaybı ile ağrısı olan kişiler protez ameliyatı için uygundur. Ameliyat için uygun olmayan hastalar ise, ayak bileğinde şekil bozukluğu olanlar, aşırı kilolu olan, ayak bileğinde hareket kaybı olan, kas ve sinir hastaları, şeker hastaları, ayağında cilt yarası olanlar ve sigarayı fazla içenlerdir. Ameliyatta ayak eklemi uygun pozisyona getirilerek, vida ve plakla 90 dereceye sabitlenir. Kemikler kaynayıncaya kadar hastanın yere basmaması gerekir. Bu süreçte ayak alçıda tutuluyor. Bir ay kadar da özel bir bot giymek durumunda kalınıyor. Ameliyat yaklaşık 1-1,5 saat içinde tamamlanıyor. Ortalama 6 ay içinde hastalarda tam başarı sağlanabiliyor. Ancak hastaların daha sonra ağır işleri yapmaması gerekir. Ayak kireçlenmesi sorununda uygulanan bu ameliyat kişinin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefler.

El Ayak Ağız Hastalığı

El ayak ağız hastalığı, en fazla 5 yaşın altındaki çocukları etkileyen viral bir rahatsızlıktır. Ancak bazen yetişkinlerde bundan etkilenebilir. El ayak ağız bölgesinde meydana gelen döküntülere ateş eşlik eder. Nedeni echo virüs, poliovirüs, coxacki virüs türü virüslerde meydana gelen enterovirüs ailesidir. İçlerinde en fazla coxsackie virüs A16 nedeniyle oluşur. El ayası ve ayak tabanında düz döküntüler olur. Bazen döküntülerin içleri su toplayabilir. Kırmızı küçük lekeler ilerleyen zamanda ülserleşme eğilimi gösterir. 1-2 günde deri döküntüsü ilerler. Nadir olarak kalça, dizler ve genital bölgeyi etkiler. bebeklerde yutma güçlüğüne neden olabilir. Bazen el ayak ağız hastalığı yayılmaz ve belirli alanda kalır.

El ayak ağız hastalığı gelişimi
Bu rahatsızlık döküntüden sonra nadiren aseptik menenjit, ensefalit tipi komplikasyonlara yol açabilir. İnsanlara birbirinden bulaşma temas yoluyla olur. Virüs boğaz bölgesinde, gaita ve döküntüler arasında yerleşir. Meydana gelen lezyonlara temas etme ya da oral yol hastalığın bulaşmasını sağlar. İyileşen hastalar belirli bir süre taşıyıcı olurlar. Bu sebeple hastalar tam olarak iyileşinceye kadar sağlıklı kişilerden izole edilmelidir. Yetişkin kişiler bu hastalığı herhangi bir belirti olmadan geçirebilir. 


Hatta ağrılı başka bir hastalıkla karıştırılabilir

El ayak ağız hastalığı teşhisi
Doğru bir tedavinin uygulanması bakımında, bu hastalığa doğru tanı konmalıdır. Bu nedenle hastanın yaşı, meydana gelen döküntülerin özellikleri ve semptomlar en iyi şekilde değerlenmelidir. Döküntülerden parça alınarak virüs tespit edilmelidir. Parçalar PCR ile virüs izole edilerek ya da virüslere karşı koruyucu antikor üretilerek yapılmalı.


El ayak ağız hastalığı tedavisi
Tedavinin yapılması için öncelikle doğru teşhis konulmalıdır. Öncelikle herkes bu hastalıktan koruyucu bir aşının olmadığını bilmelidir. Bu yüzden hastalar sağlıklı kişilerden önce ayrılmalı, bunlarla temas ettirilmemelidir. Bu aşamada temizliğe özen gösterilmelidir. El ve ayak temizliği, tuvalet temizliği yapılmalıdır. Bebeklerin alt bezi değiştirildikten sonra eller mutlaka yıkanmalıdır. Çocukları fazla etkileyen bir hastalık olduğundan, oyuncaklara kadar dezenfekte edilmelidir. Meydana gelen ağrı, ateş gibi semptomlara karşı ilaçlar kullanılabilir. Yaralara tedavi edici solüsyonlar kullanılır. Bu hastalıkta temizlik ve hijyenin çok önemli olduğu dikkate alınmalıdır.

Ayak Ameliyatı

Ayak ameliyatı, ayaklara uygulanan ameliyatlar değişik sağlık sorunlarını gidermek amacıyla yapılır. Ancak günümüzde estetik maçlı yapılan ayak ameliyatları da bulunmaktadır. Bu ameliyatlar ayakları inceltmek amacıyla bir sıra parmak ve tarak kemiğini çıkartmaya kadar değişik işlemlerle yapılmaktadır. Ayaklarda olan şekil bozuklukları gibi deformasyonlar ameliyatlarla düzeltilebilir. Bu ameliyatların en fazla yapılanı başparmakta olan kemik çıkıntılarıdır. Ancak bunların estetik amaçlı yapılmaması gerekir. Bunun nedeni ameliyat sırasında ayaktaki kemiklerin kesilmesidir. Ameliyat sonrasında ayaklarda önceden ağrı olmasa bile, ağrıların ortaya çıkmasını sağlayan bir işlem yapılmış olabilir. Ayaklarda şekil bozukluğuna sebep olacak etkenlerin ortadan kaldırılması, aşırı kilolardan sakınılması, uygun ayakkabı seçimi, ayak sağlığına dikkat edilmesi ayak ameliyatına gerek kalmadan sağlıklı ayaklara sahip olmayı sağlayacaktır.
 
En sık yapılan ayak ameliyatları hangi rahatsızlıklarda yapılır?
CMT: Bu rahatsızlık ayaklarda kas dengesizliğine sebep olan genetik ve nörolojik bir sorundur. Çocukluk döneminde gelişmeye başlayan rahatsızlıkta, çocuklar yürüme sırasında sıkça düşebilir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte ayaklardaki deformite ilerlemeye başlar. Ayağın iç kavisi derinleşir, topuk bölümü iç kısma doğru kayar. İleri aşamalarda ise, ayak parmaklarında deformasyonlar başlar. Bu nedenle erken teşhis edilerek, ameliyat yapılması ayaklardaki bu sorunu giderebilir.

 Romatoid artrit: Ayakların tutulumuyla ayaklarda şekil bozukluklarına yol açan bir rahatsızlıktır.

Ayaklardaki deformasyonlar yapılan ameliyatlarla başarılı bir şekilde düzeltilebilir. Rahatsızlık ilerlemeden yapılan ameliyatlar daha başarılı olur. Hastalık ayak ve ayak bileğini tutabilir. Yapılan ameliyatlar buna göre düzenlenir. Bu sorundan en sık parmaklar ve ayak bileği eklemi etkilenmektedir.

Eski kırıklara bağlı gelişen deformasyonlar: Ayaklarda en fazla karşılaşan kırık sorunları eski topuk kırıklarıdır. Daha öncesinde ameliyat edilmesi gereken kırıkların ameliyat edilmeden tedavi edilmesi ya da yanlış ameliyat uygulanması sonucunda oluşurlar. Yapılacak ameliyatla ağrısız ve düz basabilen ayaklara sahip olunabilir. Ayak bileğindeki eski deformasyonlarda bu sorunlara neden olabilir.

Başparmak kemik çıkıntıları: Bu sorunlar medikal tedavilerle giderilemediği durumlarda, cerrahi olarak ameliyat edilirler. Ameliyatta başparmaktaki deformite sebebiyle bozulan basma kusuru ortadan kaldırılmaktadır. Ameliyat ağrıları ortadan kaldırmakta ve ayakkabıların daha rahat giyilmesini sağlamaktadır. Bu kemik çıkıntıları hastalar için acı verici ve estetik açıdan iyi olmayan bir görüntüye neden olmaktadır. Bu sebeple cerrahi müdahale açınılmaz olur.

Protez ameliyatlar: Ayakta bozulmuş ve çalışmayan eklem yüzeylerine porselen, metal veya polietilen yüzeyler takılarak yapılan ameliyatlardır. Ameliyat sonrasında hastalar ağrısız, fonksiyonel bir ayak eklemine kavuşabilirler. İyice yıpranmış, sağlıksız ayaklarda bu sorunlar yıllar içinde gelişmektedir. Özellikle ileri yaştaki kişiler bu ameliyatı sıkça olurlar.

Evde Ayak Bakımı

Evde ayak bakımı, hem çok kolay yapılacak bir bakımdır hemde bu bakım ciddi sağlık sorunlarını ortadan kaldıracak bir uygulama olacaktır. Yapılan bazı tıp araştırmalarına göre insanlar bir çok hastalığı ayaklarından kapmaktadır. Ayakların bakımsız olması bu hastalıkları iyice arttıracaktır. Evde yapılacak kolay uygulamalarla ve gündelik hayatınızda ki uygulamalarla ayaklarınızın bakımını kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Ayakların uzun süre ayakkabı içinde kalması ve sık sık yıkanmaması çok ciddi ve kalıcı ayak hastalıklarına yol açabilir. Bunların en başında ise mantar hastalığı bulunmaktadır. Bu hastalık zor bir hastalıktır çünkü mantar hastalığına yakalandığınızda çok kolay ortadan kalkmayan ve sürekli kendini yenileyen bir hastalıktır. Öncelikle giydiğimiz ayakkabılara çok dikkat etmeliyiz naylon karışımı olan ayakkabılardan uzak durmalıyız ve ayağımıza küçük ya da büyük olan ayakkabılardan da ayrıca uzak durmalıyız. Ayağa tam oturmayan küçük olan ayakkabılarda ise nasır durumuyla karşılaşabilirsiniz ve çok ağrılı bir durumdur.

Evde ayak bakımında ayakkabı kadar önemli bir nokta olan bir durumda çorap kullanımıdır. Günümüzde çok kalitesiz çoraplar çarşı ve pazar piyasalarında bulunmaktadır. Bu çorapların bazıları tamamen naylondan yapılabilmektedir. Bazılarında ise ciddi derecede naylon karışımı bulunmaktadır. Tamamen kumaş veya ipekten yapılmış çoraplar tercih edilmelidir ve çoraplar günlük olarak değiştirilip yıkanmalıdır. Önce dışarıdan gelecek ayakkabı ve çorap gibi önlemleri aldıktan sonra evde ayak bakımının bizlere düşen kısımlarına dikkat etmeliyiz.  

Evde ayak bakımında ayakkabı kadar önemli bir nokta olan bir durumda çorap kullanımıdır. Günümüzde çok kalitesiz çoraplar çarşı ve pazar piyasalarında bulunmaktadır. Bu çorapların bazıları tamamen naylondan yapılabilmektedir. Bazılarında ise ciddi derecede naylon karışımı bulunmaktadır. Tamamen kumaş veya ipekten yapılmış çoraplar tercih edilmelidir ve çoraplar günlük olarak değiştirilip yıkanmalıdır. Önce dışarıdan gelecek ayakkabı ve çorap gibi önlemleri aldıktan sonra evde ayak bakımının bizlere düşen kısımlarına dikkat etmeliyiz. Evde ayak bakımında bizlere düşen hususlar ise ayakların günlük sabunla yıkanması ve yıkandıktan sonra çok iyi bir şekilde kurulanmasıdır. Ayakların yıkandıktan sonra tam kurutulmaması yine çeşitli hastalıklara yol açacaktır bu nedenle yıkama kadar kurutmada çok önemlidir.

Bu işlemlerden sonra ayaklara tamamen kuru bir şekildeyken hafta 1-2 gün geceleri yatmadan yumuşatıcı kremler kullanabiliriz. Tabi ki bu kremleri doktor tavsiyesiyle kullanmalıyız çünkü yanlış bir krem seçimi yan etkileri varsa farklı rahatsızlıklar meydana getirebilir. Ayaklarımızda çoğu zaman ölü deriler meydana gelebilir bu ölü derileri de ayaklarımızı yıkadıktan sonra çok dikkatlice pamuk yardımıyla temizleyebiliriz. Ölü derileri temizlerken çok basit hareketlerle bu işlemi gerçekleştirmeliyiz sert ve ani hareketler canlı derileri de ortadan kaldırabilir. Ayrıca pedikür yaptıran kadınlarda pedikürü yapan kişinin işin uzmanı olmasına dikkat etmelidir.

Evde ayak bakımının önemli safhalarından biri ise ayak tırnaklarının bakımıdır. Ayak tırnakları çok uzatılmamalı ve düzenli olarak kesilmelidir. Ayrıca ayak tırnaklarını çok derin kesmemekte önemli bir unsurdur.Ayak tırnaklarının çok uzun olması ayakkabılarında oluşturduğu etkiyle batıklara neden olabilir ve bu batıklar çok can yakıcı rahatsızlıklardır.

Evde ayak bakımında bir önemli noktada gün boyu ayakkabı içinde kalan ve uzun süre ayakta kalmalar, uzun mesafeli yürüyüşler sonrasında ortaya çıkacak ayak yorgunluklarının giderilmesidir. Ayak yorgunluklarını ayağınızı yıkayıp kuruttuktan sonra günde 10 dakikalık masajlarla gidermek mümkündür ve bu durum basit görünse de ayaklarınıza çok iyi gelecek bir bakım şeklidir. Lütfen bu uygulamaları gerçekleştirip sağlıklı bir ayağa sahip olalım. Bu uygulamalar günde en fazla yarım saatinizi alacaktır ama ayağınızdan kapacağınız bir hastalık uzun yıllar peşinizi bırakmayabilir.